NEDİR

Meme Kanseri Nedir?

Meme Kanseri Nedir?

Kanser, dünyada en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında ikinci sırada, kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer alıyor ve bu yaş grubuna ait bir hastalık olarak tanımlanıyor ve çok zorlu bir tedavi süreci gerektiriyor. Meme kanseri, akciğer kanserinden sonra dünyadaki tüm kanserler arasında en yaygın ikinci kanser türüdür. Her yıl dünyada 2 milyon, ülkemizde 20.000 kadın meme kanserinden etkilenmektedir. Yeni doğmuş bir kızın yaşamı boyunca meme kanseri riski yaklaşık%12’dir. Nadiren erkeklerin%1’inde görülür. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.

Meme Kanseri

Meme kanallarında bulunan meme dokularının veya hücrelerinin yırtılması ve kontrolsüz çoğalması sonucu tümörlerin oluşması ve diğer organlara yayılabilmesidir. Hastalık genellikle erken evrelerde hiçbir belirti göstermez. Yumru, palpe edilebilen boyuta ulaşmadan 2 yıl önce mamografi ile incelenebilir. Bu nedenle rutin taraması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken teşhisi çok zorlaşır. Erken evrede bulunmayan kanser hücreleri, meme dokusunda büyüyerek zamanla tümör kitleleri oluşturacak, daha sonra kan ve lenf yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilecek, buna metastaz diyoruz. Kan ve lenf yoluyla vücudun diğer bölgelerine yayılmadığı teşhis edilen meme kanseri vakalarında tedavi başarı oranı yüksektir.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Uzun yıllar asemptomatik ve sinsice gelişen meme kanseri evreleri ilerledikçe çeşitli belirtiler gösterir.

  •  Göğüs veya koltuk altı bölgesinde belirgin şişlik.
  •  Göğüs gelişimi, deformite ve asimetri.
  •  Meme uçları deforme olmuş, çökmüş ve rengi değişmiştir.
  •  Meme ucundan boşaltın.
  •  Meme ucunda dökülme, egzama benzeri döküntü.
  • Meme uçları kırmızı ve yaralıdır.
  •  Göğüs derisi ödemi, kızarıklık, portakal kabuğu (iltihaplı meme kanseri).

Meme Kanseri Risk Faktörleri

Meme kanseri için en önemli risk faktörü, değiştiremeyeceğimiz risk faktörüdür. Özellikle aile geçmişinde meme kanserinin varlığı meme kanseri için ana risk faktörlerinden biridir. Birinci derece akrabalarda 50 yaşından önce meme kanseri görülüyor ve meme kanseri olasılığı üç kat artıyor. Benzer şekilde ikinci derece akrabalarda bulunan meme kanseri de meme kanseri için önemli bir risk faktörüdür. Ek olarak, ailede ne kadar çok insan meme kanserinden muzdarip olursa, meme kanserine yakalanma şansı o kadar erken ve hastalığa yakalanma riski o kadar yüksek olur. Meme kanseri için bir diğer önemli risk faktörü yoğun meme dokusudur. Meme dokusunda daha az yağ bulunan kişilerde meme kanseri riski daha yüksektir. Göğüs dokusunun yoğunluğu mamografi ve ultrason ile ölçülebilir. Radyoterapi göğse yakın olduğu için özellikle lenfomalı hastalarda meme kanseri için risk faktörlerinden biridir. Bu nedenle radyoterapi alan hastaların, özellikle lenfoma hastalarının, tedavi sonrasında ömür boyu tetkik yaptırmaları önerilmektedir.

Adet görme kadınlarda meme kanseri için bir risk faktörü olarak kabul edilir ve ayrıca dikkate alınmalıdır. Özellikle 11 yaşından önce adet görenler ve menopoza geç girenlerin meme kanseri riskinin daha yüksek olduğu kabul edilir. 30 yaşından sonra ilk kez emzirmemek veya hamile kalmamak, aşırı içki içmek ve fazla kilolu olmak da meme kanseri için risk faktörleridir. Ayrıca menopozun (özellikle menopoz sonrası) etkilerini azaltmak için kullanılan östrojen hormonu da 1.5’tir. Zemini artırın.

Meme Kanseri Tedavisi

Son yıllarda meme kanserinin önemli gelişimi ve yeni tedavi olanakları; erken teşhis ve tedavi ile hastalığın tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak.

Günümüzde meme kanseri tedavisinin önemli gelişimi ve yeni tedavi seçenekleri ile hastalığın tanı ve tedavisi daha kolay ve başarılı hale gelmiştir. Meme kanseri tedavisinde öncelik, meme korumasının tedavisi ve uygulanmasıdır. Meme dökülmeden erken dönemde meme kanseri olması durumunda, ileri teknoloji hastalığın yayılımını önceden tespit edebilmekte ve tümöre doğrudan müdahale etmek için önleyici tedbirler alınabilmektedir. İlerlemiş meme kanserinde meme cerrahi olarak çıkarılırsa, meme rekonstrüksiyonu (yeni meme) için plastik cerrahi teknikleri kullanılabilir. Erken teşhis, meme kanserinin iyileşme oranını%100’e yaklaştırabilir. Meme kanserinin tedavisi hastanın evresine bağlıdır. Evre 0’da ameliyat sonrası kemoterapi gerekli değildir. Radyasyon tedavisi genellikle tedaviye eklenir. Birinci ve ikinci aşamadaki kitleler küçük olduğu için ameliyat sonrası kemoterapi yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Üçüncü aşamada önce kemoterapi yapılır ardından hasta ameliyat edilir. Dördüncü aşamada kanser vücudun çok fazla bölgesine yayılmamışsa ameliyat düşünülebilir. Ancak kanserin yayılma oranı yüksekse kesinlikle ameliyat önerilmez. Sadece kemoterapi ve bazen de radyasyon tedavisi kullanılır. Özellikle Herceptin, Pertuzumab, Carderan ve Palbociclib son zamanlarda geliştirilmiş etkili kemoterapi ilaçlarıdır. Yakın gelecekte meme kanseri aşıları da yakın gelecekte tedav

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu