SAĞLIKTEDAVİ

Boyun Fıtığı Belirtileri

Boyun Fıtığı

Boyun fıtığı, genel olarak travmalar, bazı zorlanmalar, kazalar ve yaşlandıkça diskin merkezinde bulunan su içeriğini kaybetmesi, diskin görevi olan yastıklamayı eskisi kadar iyi yapamamasına verilen isim boyun fıtığıdır.

Disk bozulmayı sürdürdüğü zaman boyunca, dış tabakası da yırtılma eğilimine sahip olur ve diskin merkezi dış tabakasında bulunan bir yırtık vasıtası ile oradan çıkarak sinirlerin ve omuriliğin başta olması ile beraber boşluğa taşmasıyla beraber boyun fıtığına sebebiyet verir.

Boynumuz tamı tamına 7 tane omurdan oluşmaktadır ve bu omurların arasında hareket edebilmemizde en büyük rolü oynayan diskler yer almaktadır. Bu omuru bir diğerine bağlamakta olan en önemli yapı ise, disk kuvvetli bağ dokusu ve hücrelerinden oluşmaktadır. Omurlar arası yastıklanma görevi gören yapı ise darbe emicisi görevini başarıyla yerine getirmektedir.

Disk ve faset eklemleri ise omurların hareket etmesine izin vererek boynun ve sırtın eğilmesine ya da çevrilmesine yarayan bölümlerdir. Disk ‘’annulus fibrosus’’ ismi verilmiş olan dayanıklı bir dış tabaka ile jöle kıvamında bir merkezden meydana gelmektedir.

Boyun Fıtığı Nedenleri

Boyun fıtığı, genel olarak 20-40 yaş arası bireylerde, genellikle vücudunu çok aktif olarak kullanan kişilerde meydana gelen bir hastalıktır. Ağır yük kaldırma ile birlikte, ters bir hareket yapma, itme hareketinin sık ve zorlayıcı bir şekilde yapılması bağ dokusunun yırtılmasında bir diğer adıyla boyun fıtığında aktif rol oynamakta olan faktörlerdir. Trafik kazaları ile birlikte yüksek bir yerden aşağıya düşme de diğer sebepleri arasında bulunmaktadır.

Bunların yanında ise, duruş bozukluğuna yol açmakta olan uzun süren masa başı ya da bilgisayar başı işleri de boyun fıtığı risk grubu altında bulunmaktadır.

Cep telefonu ile konuşurken boynumuzun yamuk durması sonucu, cep telefonunun uzun süreli kullanımları da boyun fıtığını etkileyen durumlar altındadır.

Sahip olduğunuz telefon veya tabletleri göz hizasından aşağı tutmanız da boyun fıtığı risklerini artırmakta olan bir durumdur.

Tam olarak genetik bir geçiş yaşanması, bir geçiş söz konusu olmasa dahi ana babada bu hastalığın görülmesi, çocukların boyun fıtığı olma riskini artırdığı gibi, disk eklemlerinin hassasiyetlerinde de genetik faktörlerin etkili bir rol oynamasından dolayı çok daha fazladır.

Boyun Fıtığı Belirtileri

Boyun fıtığı hastalığında öne çıkmakta olan en geniş belirti boyun ağrısıdır. Ancak her boyun ağrısı boyun fıtığı anlamına gelmemektedir. Bunların çoğunluğu büyük bir kas kökenine dayanan ağrılardan da kaynaklanabilmektedir. Boyun fıtığı zorlanma ile birlikte ağır kaldırmayla ortaya çıkmakta olan bir durumdur.

Fıtığa bağlı olarak gelişmekte olan ağrılar ise; sırta, kürek kemiğine, omuza, başın arka bölgesine ve parmak ucuna kadar inmekte olan ağrılar olarak nitelendirilebilir. Ağrının yanında, ileri derecede bir fıtığa sahip olan kişilerde sıkışan sinirin faaliyetine göre bağlı olmak şartı ile kolların ve parmakların belli başlı bazı bölgelerinde, uyuşukluk, karıncalanma ve güç kaybı yaşandığı da yapılan çalışmalara eklenmiştir.

Boyun ağrısı; Başın arka bölgesinden şakaklara doğru direkt bir ağrı ile ortaya çıkar. Gayet şiddetli ve kola yayılmakta olan ağrılar şeklinde görülmektedir.

Sırt kol ve omuzlarda geçmek bilmeyen ağrılar

El becerilerinde normal durumlardan fazla bir azalma

Kol ve parmaklarda hissedilmekte olan uyuşmalar ve karıncalanmalar

Duyu bölgelerinde kayıplar

Elektriklenme hissi

Kol ve el kaslarında baş gösteren güç kaybı

Reflekslerde bir zayıflama

Kolda diyet yapmadan gözle görülür bir şekilde incilme

Ve çok nadir olmamak ile birlikte, fıtıklaşmış diskin omuriliğe baskısı sonucu, bacaklarda da sorunlara neden olabilmektedir. Ayaklarda uyuşma ve idar kaçırma ise çok nadir olarak görülmektedir.

Boyun Kitleleri

Boyunda bulunan kitleler genelde fark edildiği zaman kişileri oldukça endişelendiren ve sıklıkla doktor gözetimine yönelten bir durumdur. Boyunda oluşan kitleler basit bir enfeksiyona bağlı olabileceği gibi boyun bölgesi kaynaklı bir tümörde ilk belirti olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Boyunda Kitle Nedir ve Nasıl Oluşmaktadır?

Boyun bölgesi çene ile köprücük kemiklerine kadar oluşan kısmı içermektedir. Boyun bölgesinde karşımıza çıkan şişlik enfeksiyon ile birlikte büyümüş lenf bezesine, doğumsal kaynaklı kistik bir kitleye ve bu kitlenin büyümesine, baş ve boyun bölgesinde yerleşmiş olan kötü huylu tümörlerin lenf bezesine yayılması ile, lenf bezleri i tutan iyi ya da kötü huylu hastalıklara bağlı olarak olabilmektedir. Boyun bölgesinde yerleşim göstermekte olan bazı organları (tükürük bezleri, tiroid bezleri, gırtlak, kas dokusu) da tutan hastalıklar arasında ilk rastlantı boyundaki şişlik olabilmektedir. En sık olarak görülen boyun şişliğinin nedeni ise lenf nodlarıdır. Boynumuza yerleşen lenf nodları ele gelmez ve dışarıdan bakıldığında belli olmazlar. Lenf bezleri de büyümenin sebebi ise genellikle enfeksiyonlardır. Enfeksiyon hastalıkları boyun bölgesine direkt olarak yerleşmiş olarak şişliğe sebep olabilecekleri gibi, sinüs, diş ağız gibi baş ve boğaz bölgesine yerleşerek hastalığa sebep olduktan sonra buna tepki olarak boyundaki lenf bezlerini şişirerek de dolaylı yoldan boyun şişliği oluşturabilmektedir. Bu durumlar genellikle ağrılı olup, hızlı bir şekilde büyüme göstermiş ve birden fazla olabilmektedir. Bunun yanında doğumsal kaynaklı nedenler de şişliklerin sorumlusu olabilmektedir. Bu kistler genellikle ağrısız ve üzerinde ısı artışı, renk değişikliği olmayan uzun süre büyüklüğünde değişiklik olmayan kitleler şeklinde karşımıza çıkabilirler. Boyun bölgesinde olan lenf bezleri kötü huylu bir tümörün bu bölgeye yayılması durumuna bağlı olarak büyümüş ise ya da kitlenin kendisi boyun bölgesindeki dokuların kötü huylu hastalıklara bağlı bir durum ise kitle genellikle sert, yapışık tarzda görülmektedir.

Kitle Durumunda Ne Yapılmalı ve Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır?

Lenf bezlerimiz tüm vücudumuzda bulunmaktadır ama fazla bir çoğunluğu boyun kısmına yerleşmiştir. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren kişilerde özellikle çocukların boynunda el ile hissedilebilmekte olan yumruklar olabilmektedir. Çocuk boynunun ince olması da bu lenf yumrularının kolayca hissedilebilmesini sağlamaktadır. Daha önceden ya da tedavi zarfında geçirilen bir enfeksiyona da bağlı olarak lenf bezi şişkinliği tedavisini gerileme durumuna sokabilmektedir. Genellikle ileri yaşlarda görülen ve hızlı bir büyüme gösteren şişkinliklerin görüşmesinde mutlaka ama mutlaka kötü huylu tümörlerin varlığı akılda bulundurulmalıdır. Bu kitle çoğu zaman ilkte tespit edilemeyebilir, bu duruma hastanın yaşı, ne zamandır varlığını sürdürdüğü, vücudun başka herhangi bir yerinde de benzer şişliklerin olup olmaması tanıda oldukça yardımcıdır. Hatta bazen bu tetkiklerden sonra kesin bir tanı koyulamaması halinde boyundaki kitleden ince bir iğne ile sıvı örneği alınarak bu sıvının patolojiye gönderilmesi gönderilir. Bazı hastalık durumlarında da patoloji testleri sonuçlar vermeyebilir. Bu muayeneler sonucu ve bulguların sonucuna göre de başka klinikler tarafından konsültasyon ve ek tetkikler de istenebilmektedir.

Boyun Kitlesi Tedavisi Nasıldır?

Tedaviler sıklık ile kitlenin neden dolayı kaynak gösterdiğine göre belirlenmektedir. Eğer basit bir enfeksiyona bağlı reaktif bir lenf büyümesi söz konusu ise 10 ila 14 günlük antibiyotik kullanımı tedavide yeterli olmaktadır. Birkaç gün içerisinde o bölgedeki ağrı kendiliğinden ya da antibiyotik kullanımından sonra azalmaya başlayacaktır. Lenf nodu boyutlarının küçülmeye başlaması ve bunun tamamen kaybolması ise 2 ila 3 hafta arası sürebilir. Genelde bu tarz hastalığı geçiren kişilerde ve çocukluk çağında şişen lenf bezinin küçülme durumu uzun zaman alabilmektedir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu